tıbbiyeli kitap kulübü

hep yapmak istediğim ancak sınavlardan vakit bulamadığım bir aktivite efendim. böyle bir olayı -daha önce de yazmıştım- biz arkadaşlarla kendi aramızda yapıyorduk. ne kadar çok o kadar iyi diyerek buraya da böyle bir başlık açmaya karar verdim.



olay çok basit. her ayın son günlerinde okuduğumuz kitap isimlerini liste şeklinde burada paylaşıyoruz. eğer özel olarak tavsiye ettiğimiz kitap olursa yazabiliriz. ya da kitap hakkında yorumlar, beğenmediğiniz yerler... kısaca "tıbbiyeli kitap kulübü" işte! dilerseniz kitapların fotoğraflarını da üst üste çekip buraya atabilirsiniz. belki daha da güzel olur. bugün de ayın son günü olması vesilesiyle çok iyi denk geldi. sizlerle benim bu ayki kitaplarımı paylaşmak isterim.



dipnot: dediğim gibi bu olayı arkadaşlarla daha temel bir şekilde gerçekleştiriyorduk. ancak bu fikrin bu denli gelişmesinde instagram ve youtube'da gördüğüm dr.dodo'nun çok büyük -baya büyük- katkısı oldu. ona da bu vesileyle teşekkür etmiş olayım.



Haziran 2019:



*hüseyin rahmi gürpınar - kuyruklu yıldız altında bir izdivaç

*hüseyin rahmi gürpınar - mürebbiye

*hüseyin rahmi gürpınar - efsuncu baba

*şinasi - şair evlenmesi

*agatha christie - on küçük zenci

*anthony burgess - otomatik portakal

*josé saramago - körlük

Benim Haziran 2019 kitabım Aylak Adam.

Çok fazla kitap okuyan biri değilim ama son zamanlarda bu kültürü edinmeye çalışıyorum zamanla yazacağım Kitaplar artar umarım. Aylak adam çokça öneriliyor diye bir hevesle almıştım ama ilk yarısında o kadar sıkıldım ki anlatamam. Dedim bu kitap bitmeyecek yok nesini beğenmişler bilmem ne... attım kenara araya final girdi derken kalmıştı sonra baştan okumaya başladım daha sakin kafayla anlaya anlaya. Zaten ilk yarıdan sonrası akıyor gidiyor ve bence kitabın asıl anlatmak istediği şeyler de ikinci yarısında anlatılıyor spoiler vermeden nasıl özetlerim bilemedim o yüzden burda durayım ama gerçekten okuduğum için mutluyum bence herkes kendinden bir şeyler bulacaktır bu Kitapta.

Benim haziran 2019 kitap listemde sadece "Bir kedi, bir adam, bir ölüm" (Zülfü Livaneli) kitabı var ne yazık ki.



Çünkü daha önceden başladığım Bulantı (Sartre) ve Körlük (Saramago) hala bit(e)medi. Bulantı'yı varoluşçuluk felsefesi üzerine bir girizgah olarak niteyenler olduğu kadar, psikotik bir hastanın düşünce dünyasına dair bir yolculuk olarak tanımlayanlar da var. Ben ikinci taraftayım. Her sayfada bu ruh halini okumaya tahammül ede ede ancak 190'a filan gelebilmişim. Sadece Sartre'ın bir kitabını okumuş olmak için okuyorum desem yeridir.



Körlük ise, konu itibariyle ilginç bir kitap olmakla birlikte; gerek araya askerliğin girmesi gerekse yazarın (galiba bilinçli) noktalama işaretleri kullanmaması nedeniyle beni soğutan bir kitap oldu. Kitap hakkında olumsuz bir yorum yapmıyorum ancak "ısınamadım" dersiniz ya işte öyle bir durum hasıl oldu benim için.



"Bir kedi, bir adam, bir ölüm" e gelince livaneli'nin okuduğum ilk kitabıydı. Açıkçası Yaşar Kemal'in (ki kendisi ben ve birçok okur için cumhuriyet edebiyatının en iyi romanını yazmıştır) kitap hakkındaki övgülerine bakınca ümitlenmedim değil. Ancak on üzerinden 5.5 bilemedin 6 verebileceğim bir kitaptı. mustebit iradenin zulmünden kurtulmak için ülkesini bırakmak zorunda kalan bir insanın ve diğer aynı tarz sorunlarla ülkelerini terk eden insanların ortak yaşamlarına ve suç-ceza ikilemine dair vicdani çelişkileri anlatan bir hikaye. Ancak bu anlatı çok yoğun değil. Uzun bir roman olabilirmiş diye düşünüyorum. Kaldı ki üslup ve dili de beni açmadı açıkçası. Yine de kesin karar vermeden "son ada" isimli diğer kitabını da okumayı düşünüyorum. (Bu arada bu iki kitap da ödül almış kitaplar. Okuduğum kitabın ödül alması bende ayrı bir hayal kırıklığı yaşatmış oldu diyebilirim.)

Temmuz 2019 kitabım “imkansızın şarkısı” idi yazmayı unutmuşum. Sanırım bu kitap için başlık açtım o yüzden buraya özetlemeyeceğim. Yine bir kitapla kalmışım Temmuzda da ama Ağustosta en azından iki olacak gibi.

Temmuz 2019 Antika Titanik. Başlarda kitabın içine girmekte zorlansam da bilim kurgu ve 2 farklı polisiye olay örgüsünün güzel ve şaşırtıcı akışı içinde zevkli okuma serüveni yaşattı bana. Aforizmalar da ayrı güzeldi.

yaz tatili boyunca okuduklarımı sıralayarak katkıda bulunabileceğim oluşum. bayadır yazamıyorum buraya, güzel bir dönüş entrysi olabilir diye düşünüyorum ne dersiniz:

1-(bkz:genç bir doktorun anıları) hala okumayan tıbbiyeli arkadaşım varsa bir solukta okunabilecek bir kitap. tıp fakültesinden mezun olunduğu anda bir anda doktor ünvanı alıp yüksek bir sorumluluk üstleniyorsun, zaten yazarımız mihail bulgakov da doktor olduğu için çok güzel anlatmış, betimlemiş. bir solukta okunan tıbbiyeliler olarak bizleri ayrı bir heyecanlandıran çok hoş bir kitap.
2-(bkz:nana) uzun zamandır aklımda olan ve güzel bir vesileyle okumuş olduğum, dönemin ahlakına yönelik eleştirilerde bulunan okurken büyüsüne kapılıp gittiğiniz efsane bir zola romanı.
3(bkz:bir idam mahkumunun son günü) yine sevdiğim kitaplardan biri olmuştu başlığına uzunca bir entry de girmiştim.
4(bkz:korkuyu beklerken) bu kitap hakkında güzel bir başlık açıp daha genişçe inceleme yapacağım. güzel bir vesileyle okuduğum, çok sevdiğim yazarın, harika öykülerinden oluşan kitap.
5(feniçka) yazarının ilginç hayatından etkilenerek aldığım lou andreas-salome olan ve muhtemelen yazarı hakkında bir başlık açacagım kitap. şimdilik bu kadar olsun.
6(bkz:sokrates'in savunması) ne yazık ki yanlış bir zamanda okuduğum için daha fazla verim alabilecekken, vaktin azizliğine uğrayan kitap. ya da ortam şartlarının diyelim.
7(bkz:cemile) ah seni okumayı ne kadar özlemişim cengiz aytmatov diyerek bir solukta okuduğum kitap. seviyorum bu bozkır kokusunu, samimiyetini, saflığını... bebeğim bir kitap.
8-9-10-(bkz:maksim gorki)nin otobiyografisini oluşturan üç kitap halinde yayınlanmış (bkz:çocukluğum),(bkz:ekmeğimi kazanırken),(bkz:benim üniversitelerim) çoook beğendiğim, uzun zamandır birden fazla ciltli kitaplara olan antipatimi yıkmış olan harika kitaplar. bu kadar seveceğimi düşünmüyordum bu kitapları aslında. bu kitaplar hakkında da daha ayrıntılı bir şeyler karalamayı planlıyorum.
11-(bkz:gog) birinci cildini bitirdiğim iki ciltlik, para basan bir akıl hastası tarafından italyan yazar (bkz:giovanni papini)ye verilmiş günlüklerden oluşan ilginç, sıradışı fikirler barındıran garip bir kitap. ikinci cildini de bitirince editleyeceğim efendim.
12-(bkz:dorian gray'ın portresi) son zamanlarda okuduğum en güzel romanlardan biriydi.
yaz tatilinde her hafta bir kitap okuma hedefimi de gerçekleştirmişim, diğer planlarımı tam olarak gerçekleştirememiş olsam da fena bir performans değil gibi. Kitaplığımda okumam gereken bir sürü kitap var ve yeni kitap da sipariş ettim. Ama olsun yavaş yavaş yavas eritiyoruz. Kitap kulubünde bir sonraki ay görüşmek üzere kalın sağlıcakla.