TIp fakültesini yeni kazanmışız sobotta anatomi atlasının ön yüzünü dolmuşta falan milletin gözüne sokarak gidiyoruz düşünün artık.biri kötüleşse aha ben doktorum diye bağırıyoruz.yani utanmasak kafamıza tıp fakültesi yazacaz aslında utanmıyoruzda ama anlayamadım.herneyse 1. sınıfın 14 mart tıp bayramında önlük giyme töreninde yemin falan etceksiniz diye aldılar bizi kongre salonuna orda da tanıdığımın arkadaşı 4 .sınıf birisi vardı.Dedim abi sizde mi yemin etmeye geldiniz abimiz de yok dedi biz tövbe etmeye geldik.ondan sonra kendime nereye geldik biz arkadaş dedim ve güldüm ama 2. sınıfın başında o gülme kesildi.
zamanla babalara geldiğinizi anlamaktır
Birinci sınıfın ilk günü herkes heyecan içindeydi. Bilime aç, meraklı ve istekli. Sonra ilk derse gelen hoca şöyle dedi "gençler yol yakınken dönün. Bu size bi abi tavsiyesi."
Yeni mezun bir hekim olarak tünelin ucu hiç iç açıcı değil demek istiyorum.(*)
(bkz:anlayamazsınız)
Bu duyguyu dönem1 de ilk komiteye girceğim zaman hissetmiştim hadi yine tarihin en kolay komitesi oymuş ikinci komiteye bir geldik ben nerdeyim diye sorguluyordum şuan dönem 2 3. Kuruldayız o gün bugündür hala sorgularım
Onu bunu bırakın da nöro komitesinde bu duyguyu ikiklerinize kadar hissedeceksiniz. (bkz:öldürmez ama süründürür)
dönem 3 bütünden çıktıktan geçtiğim açıklandı ve o gün dedim ki millete sağlık dağıtıcaz diye kendi sağlığımdan oluyorum.gerçekten buna gerek var mı?.bence yok ...ama işte o kadar okuduk şimdide ne yani bırakalım da anksiyetemiz ve nexiumumuz yanımıza kar mı kalsın
Uğruna panik bozukluğu sahibi olduğum, çokça lanet ama bolca da hürmet ettiğim yerdir tıp fakültesi. Birine faydam dokunduğunu görünce ilk günki hevesimi heyecanımı buluyorum. Bazen de angaryadan, bilgi hamallığından bıkıp yaşıtlarımdan ne kadar geç kaldığımı görüyorum hayatta. Tıp Fakültesi ikililemlerin yeridir ve bu yolda yürüyecekseniz o ikilemle yaşamayı öğrenmeniz gerekir.