tıp fakültesini bitirmek – Tıbbiyeli Sözlük
1. Sınıf öğrencisi için çok uzak görünen olay.

Ps: Nasipse 5 sene sonra editlerim. Görünce duygulanırım, nasıl da hızlı geçti zaman falan derim belki.

Edit: Merhaba sevgili sözlük. Aradan geçen 5 senenin ardından vay be diyerek başlamak istiyorum sözlerime. Yaşlandım ruhen, bedenen. Tüm hücrelerimde yorgunluğu hissediyorum. Hepi topu 24 yaşında olsam da yorgun geçen yıllarım oldu ve yıprandım. Daha da önümde çok uzun bir yol var ömrüm yeterse.
Çok uzak görünen olayı artık yaşamış bulunmaktayım. Birkaç gün önce mezun oldum ve 6 yıllık serüvenim tamamlandı. Şimdi dönüp bakınca komik ama insan “nasıl da hızlı geçti zaman” diyor tabi. Zaman geçti ama neler getirdi neler götürdü önemli olan da bu. Aynaya baktığımda değiştiğimi fark ediyorum. O çocuksu yüzümden eser kalmadı. Ruhuma bakıyorum, yıpranmış ve olgunlaşmış o da. Hiçbir zaman tam anlamıyla çocuk gibi olamamıştım ruhen, o da ayrı konu.
1. Sınıf ağlaya sızlaya evi özlemekle, alışmaya çalışmakla geçti.
2. Sınıfa başlarken kötü anılarım olduğu için sarsıcı birkaç ay geçirdim. Sonrasını ise toparladım.
3. Sınıf tıp hayatımın pik noktasıydı. 6 senelik sürecimde en konsantre ve motive ders çalıştığım seneydi.
4. Sınıfa gelince anladım ki sözlü sistemi tam bir saçmalıkmış. Sadece bilginizin yeterli olmadığı yeri gelince karşınızdaki hoca vasıflı insandan not alabilmek için her şekle girmeniz gereken bir olay olduğunu anladım. 3. Sınıftaki o şevkimi işte tam da bu sene kırıp attılar. Yeri geldi tökezledim ama düşmedim. Bu seneyi özetlemek gerekirse “what is dead may never die, but rises again, harder and stronger”
5. Sınıf tus serüveni başlangıcı. Stajların anlamsızlığı ve tus arasında oradan oraya savruldum. Duygusal anlamda tam bir çöküş yaşadım. Daha fazla dayanamayacağım bu hayata dediğim anda pandemiden dolayı eve döndüm ve belki de bu durumun faydasını en çok ben gördüm.
6. Sınıfa gelince şevkle başladım internlüğe. Asistanlar tarafından sevilen, çalışkan bir interndüm. Taa ki 6. Ay bitene kadar. Enerjimi internlüğün gereksiz işlerine artık harcamak istemediğimi fark ettim. Yine kendime düşeni yaptım ama kendimi de yıpratmayı bıraktım. İşimi yaptım gittim dersime çalıştım veya kendime vakit ayırdım. Sınav falan olmasa bu öğrencilik hayatı iyiymiş aydınlanması yaşadım bu sene. Öyle böyle sonuna geldik.
6 senemin akademik çok kısa özeti bu şekilde. Okul haricinde de çok çalkantılı, çoğu zaman içimde fırtınalı zamanlar yaşadım. 24 senelik hayatımdaki ruhen en büyük ikinci dibe vuruşumu yaşadım. Kendimi daha iyi tanıdım. Büyüdüm, yıprandım, olgunlaştım. 6 senede en çok sabretmeyi öğrendim. Sevdiğimiz kadar sevilmenin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Çok şey öğrendim. Her gün hayatıma bir tecrübe kattı.
Bitse de gitsek diyordum bitti işte. Hayat be sözlük. Her şey bir gün bitecek. Biz bu yolda düşe kalka yürümeye devam edelim son nefesimize kadar. Söylenecek o kadar çok şey var ki ama bir o kadar da yok gibi. Sonuç olarak güzel günler görmek, huzurlu nice 6 seneler geçirmeyi diliyorum.
7 sene önce aldığım bir kararın kısmetse 4 ay sonra sonuna geliyorum. artık dr.tus forumlarında sürekli takılan birey pozisyonuna inceden girdim sayılır. ama bir rahatlama gelmiyor değil, bitti işte seneler geçti, okula başladığımda küçücükfıcıcıkiçidoluturşucuk hallerden geriye, büyümüş ve sorumlulukları artmış kişi kalıyor. üst dönem arkadaşlar aranıyor, haberler alınıyor, hayaller kuruluyor. dur bakalım macera yeni başlıyor
Şu an baktığımda okyanusun ortasında köpek balıklarıyla bir başınayken ileride var olduğunu düşündüğüm kara parçası niteliğindedir.
Birinci sınıflardan cocuklar diye bahsetmeme neden olmustur . ne yapabilirim kardesim yasindalar .
Tıp fakültesini kazanmaktan daha zordur kesinlikle. Hani zorluğundan bahsedince bilmeyenler "ohoo sen tıpı kazanmış insansın elbet bitirirsin" derler ya, anlayamazlar işte.
Kamuoyunda "amaaann fakülteyi kazanmışsın nasıl olsa, biter biter" algısının oluşmasının yanında; şahsımda rahmetli barış mançonun bknz: işte hendek işte deve şarkısını çağrıştıran komlex bir eylemdir.