türkiye’deki çirkin apartman mimarisi – Tıbbiyeli Sözlük
görsel

artarak devam edendir. (durduramıyoruz efendim). rezidanslar, bloklar, bilmemne towers. yeni yapılanlar eskinin makyajlı versiyonlarından başka bir şey değil.
adına apartman dediğimiz beton kutular nüfus artışının ülkemizde dengelenememesi sonucu iç çirkinliğimizi daha güzel yansıtmak amacı ile inşa edildiğini düşünüyorum. eski sovyetler birliği, ayrıca sırbistan belgrad apartmanları ve kahire suburbları ile çirkinlik kategorisinde yarışan türkiye apartmanları içinizde ne kadar hayattan memnunluk, mutluluk varsa yiyip bitiriyor.
apartmanlar istanbul ve ankara gibi büyük şehirleri istila ettikten sonra şimdi küçük taşra ilçelerinde de yaygınlaşıyor. herkesin köyünde bir zamanlar müstakil bir evi, bahçesi, tarlası varken insanlar, ilçe veya bağlı oldukları küçük illerin merkezlerindeki boktan apartmanlarda oturmaya teşvik ediliyor. inşaat şirketleri çok büyük işler başarmış gibi övünerek apartman dairesi pazarlıyor.
bana göre türkiye'de apartman yaşamı, insanların tek tip olmaya zorlanıp, hürriyetlerinden ödün verdirilerek köleleştirildiği korkunç bir yaşam biçimi.
Sebebi neydi de güzelim memlekete bu kadar çok çirkin bina yapıldı ve yapılmaya devam ediyor? Neden her konuda geriye gidiyoruz neden? Sanatın ince ruhundan neden koptuk? Hayat damarlarımızdan birisini neden kopardık?
Yeşil bulunan her alanın rant kaygısı sonucu hatrı sayılır paraya müteahhit bir barzoya peşkeş çekilmesi ve 6 ay sonra '...oğlu sitesi bilmem ne blok' tabelasıyla karşılaşmamızla son bulan süreç. Çirkin binalar, içlerinde daha çirkin insanlar; mavinin ve yeşilin huzurunu unutmuş ruhu egzoz borusuna tıkanmış yağlı çorap kadar iğrenç insanlar..