yoğun bakımda kadın erkek birlikte tedavi edilmesin

Marmara üniversitesi ilahiyat bölümünden bir prof’un söylemi. Bu tür spekülatif sözler neden hep güzelim marmara üniversitesinden çıkıyor?



Yoğunbakım dediğimiz ünite, genel durumu kötü hastaların, durumu her an ağırlaşabilecek hastaların tedavilerinin direkt olarak yapıldığı, bir çok kez hastaların hayata yeniden döndürüldüğü bir yer.



Çalışanlar için stresin had safhada olduğu bir ortama bu tür bulanık düşünceler neden sokulmaya çalışılır?

Bu adam hastalar çıplak olmak zorunda mı demiş? Aniden kalp krizi geçiren hastayı soymakla vakit mi kaybedeceğiz o andan sonra? Ya da hastanın bacağı gangrene gitti? Herhalde bunu hissetmemiz gerekiyor görmeden? Diyelim asit toplandı karnına?



Muayenenin ilk basamağı inspeksiyondur ve bunun kalitesini düşürerek zamanında müdahale etme şansımızı zorlaştırmak mı çözüm?

Bu adam yine kadın hastaya kadın doktor, erkek hastaya erkek doktor baksın demiş. Ağır bir yuuh çekiyorum bu kadar da olmaz. İnsanlar artık kıt akıllarına soksunlar, hiçbir hasta bizler için cinsel obje olamaz. Yazıklar olsun. Böyle hadsizlikler fazlasıyla canımı sıkıyor artık.

İslami açıdan bakınca her müslümanın (kendini müslüman sanan değil) doğal isteğidir.



Harama bakmaktansa ölümü arzulamak sünnettir.

Ölüm döşeğinde bile aklı cinsellikte kalan travmalı kişi beyanı. İzin versek kadınları okutmaz ama kadın hastaya kadın doktor ister bunlar, geçiniz.

yine bir ilahiyatçı tıpçı tartışmasını alevlendiren söz.
keskin kenarlı görüşleri bir yana bırakıp konuyu ele alırsak hasta mahremiyeti önemlidir. insan ölürken bile mahremiyetin korunmasına azami özen gösterilmelidir. bu konuda sanırın bir çok hekimle hemfikiriz ancak sorun bu konuyu dile getiren kişinin yoğun bakın denilen alanı tam olarak bilmemesinden kaynaklanıyor. zaten normal şartlarda sağlık çalışanının hastayı cinsel bir obje olarak görmesi düşünülemez, ama hasta kendini daha rahat hissedeceği için hemcinsi bir doktora muayene olmak isteyebilir. imkanlar nisbetinde talep makul karşılanır ama klinikte bayan doktor yoksa hanımefendinin keyfi için kendimi hadım ettirecek halim yok.
yoğun bakım olayına gelince günümüz türkiyesinde hala nitelikli yoğun bakım yatağı sıkıntısı belirgin biçimde devam ediyor. 112'ciler çok uğraşır bu işle, sorsak neler anlatırlar. bu mesafeye kadar hiç bir yoğun bakımda yer olmadığı için maraştan, hata siirtten konya'ya hasta kabul ettiğimi biliyorum, neyse. şu şartlarda erkek yoğun bakımı, kadın yoğun bakımı filan olacak şeyler değil tabii ama en azından ünite içerisinde hasta yerleşiminde cinsiyete dikkat etmek veya erkek ve kadın hastalar arasındaki perdeleri çekmek de görevimiz diye düşünüyorum.

"ağzı olan konuşuyor" programında haftanın konuğu olmuş faruk beşer isimli kişinin beyanı. kendisini milyonlar olarak ilk kez bu talihsiz açıklamayla tanıdığımız için çok da şey yapmamak lazım hani. sonuçta helvaya tapan insan da var. vay efendim neden helvaya niye tapıyorsun demek ne kadar anlamsızsa bu adamı da önemseyip konuşmak çok mantıklı değil.(*)

hekimlik ilkeleri hakkında biraz fikri olsaydı bu talihsiz sözleri söylemezdi. iyi ki böyleleri hekim olmuyor. suçluyu infaz eder, cinsiyet ayırır, adam seçerek tedavi ederdi herhalde. hekim olmak zor.

Gerçekten insanı hayretlere düşüren derecede bir yobazlık düzeyidir. Gitgide ülkenin derinliklerine nüfuz eden bu akıl tutulması durumu artık ayyuka çıkmıştır. Yoğun bakımdaki hastanın halini bize açıklamak zorunda bırakan bu tür cahillerin akılları fikirleri belden aşağıdadır. Ne yazık ki bizim camiamızda da boyle düşünen yobazların sayısı az değildir ve asla doktorluk yapmamaları gerekir.
Ülkenin geldiği durum cok vahim sözde dindarların böyle fetva verenlerin sayısı giderek artıyor ama tezatlık şurda ki ülkede taciz, tecavüz şiddet de aynı oranda artıyor. Gun geçmesin ki ülkede bir sapıklık bas göstermesin. Çocuğundan köpeğine her gun bir tecavüz haberi. Bu dindar görünümlü ahlaksızların eseridir.

Marmara üniversitesi ilahiyat profesörü tarafindan beyan edilen cümle.

Öncelikle yoğun bakımda da olsan hasta mahremiyeti önemli aradaki perdeler çekilebilir daha dikkatli olunabilir evet ama doktor hasta arasinda degil. Doktorun hastasina cinsel obje olarak bakma gibi bi durumu yok. Doktor hastanin özellikle uzun zaman immobil kalan hastanin her bölgesini de görmek zorunda.

Herkesi kendi gibi sanma sendromu diye bişey var. Din adamlarina güvenmiyorum. Ayricaa hangi hasta yoğun bakıma dönmek ister yahu ?

2016 yılında odh* hastanesinde yapılan bir araştırmaya göre yoğun bakımda yatan 473 hasta cinsiyetlerine göre ayrı odalarda tedavi edilmiş. yine Aynı hastanede 254 hastayla yapılan diğer çalışmada hastalar cinsiyetlerinden bağımsız olarak yoğun bakımda tutulmuş. İlk gruptaki 251 erkek ve 221 bayan hastalar üzerinde yapılan çalışmaya göre, karşı cinsle aynı odada tedavi edilen hastalara oranla ameliyat komplikasyonları daha az tespit edilmiş. Karşı cinsle aynı odada bulunan hastaların aksine cinsdaş hastalarla aynı odayı paylaşan hastalarda ameliyat sonrası kanamanın , sepsisin , yara yeri enfeksiyonu oranında daha az görülmüş. Aynı şekilde, hemcinsleryle aynı odada kalan hastalarda hastane yatış süresi .5 oranında daha az bulunmuş.

*ow dostum haram

Kaynak: maximus, gluteus, the yobaz time, 2016, chomarland.

Sanırım yukarıdaki bilimsel çalışma esas alınarak yapılmış bir uygulama teklifi. Sonuçta bilim çağındayız.

yoğunbakım önündeki kızgın akrabalardan bacılarımızı bayan güvenlik, dayı amcaları erkek güvenlik sakinleştirsin. ne o öyle yerlere atıyor teyzem kendini erkek güvenlik tutup kaldırıyor. o l m a z !!

Sağlık söz konusu olunca kadın/erkek doktor farketmez. Yoğun bakımların sorunu bu değil. Yoğun bakımların sorunu yaklaşık 15 20 insanın anadan üryan, aralarına perde çekilmeye bile zahmet edilmeyecek şekilde yatması. Yanımdaki hemcinsim de olsa rahatsız eder bu şekilde yatmak beni. Yargılamadan, dalga geçmeden önce hastayla empati kurulmalı. Ben arkadaşlarıma 50 60 yaşlarını geçtiysem beni acile/yoğun bakıma düşürmeyin bırakın öleyim derim arada. Hiç hoş bir ortam değil.