yüzyıllık yalnızlık – Tıbbiyeli Sözlük
1967 yılında gabriel garcia marquez tarafından yazılmış kitap.

"albay aureliano buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı." cümlesi ile başlar.

(bkz:gabriel garcia marquez)

görsel
Ya başıma bi iş gelmeyecekse ben bu karakterlerin adlarını hiç anlayamıyorum. Kim kimin nesiydi, kim kimin çocuğuydu. Çünkü bir sülale düşünün dedenin adı hasan, oğlu hasan, onun oğlu resmi oğlu hasan, gayriresmi oğlu hasancan.



Insanlar ölüyor, sonra yeni doğan birine onun adı veriliyor. Herkes ölüyor isimler aynı.



Ama gerek masalsı ögeleri, gerek betimlemeleri, gerek zengin hikaye akışı ile severek okumaya devam ettiğim kitap. Bitirince de yazarım.
Başlığı görünce beni ortaokul yıllarına götüren kitaptır. Ortaokuldaki türkçe hocamız herkese okuması için birer kitap verirdi benim payıma Yüzyıllık Yalnızlık düşmüştü.Ortaokul çocuğu için ağır ve garip bir roman gibi gelmişti ama kitap okumayı sevmeye yeni yeni başlayan bir çocukta klasikleri, modern yapıtları okuma isteği yaratmayı başarmıştı

Aynı yazarın Kırmızı Pazartesi kitabı da tavsiye edilir
isimler birbirine o kadar karisti ki okumayi yarim biraktigim nadir kitaplardan biri oldu. Hic birakmadan okunmasi gerek sanirim, araya zaman girince karman corman oluyor. Hele bir de herkesin herkesle iliskisi var ya takip etmesi inanilmaz.
Bütün o büyülü aile yapısı size o kadar gerçek gelir ki bir yerden sonra birinin gerçekten hiç odadan çıkmayabileceğine, birinin yaşlanına kadar bir sürü torun ve torun çocuğu büyütebileceğine, birinin delirince ağaca bağlanarak hala aynı sevgi ve özenle beslenilebileceğine, birinin ruhani boyutunun bir yerden sonra göğe yükselmeye kadar geleceğine inanıverirsiniz. Keşke o evde bana da bir oda ayırabilselerdi ve saçmalıklarım kabul görseydi. Şimdiki insanlar hep sıradan, hep aynı ama o evde herkes ayrı özellikli kendine göre kahramandı. Ve adamın her resmi-gayri resmi çocuğuna aynı adı vermesine kafa karıştırıcı demişsiniz ama onlara da çok güldüm ben.

Kesin gittiğin yerde de ruhlara tuhaf kurgularını anlatıyorsundur Marquez. Biz hala fanilik özelliğini sürdürenler, seni ve kitaplarını seviyoruz.