ankara’da okumak – Tıbbiyeli Sözlük
Sadece 3 gün katlanabildiğim şehirde okuyanlara sabır diliyorum, yapacak hiç bir şey yok valla, ömür geçer mi öyle
[http://galeri2.uludagsozluk.com/375/melih-gokcek-gulusu-vs-mustafa-sarigul-gulusu_417006_m.jpg ~ :(((]



Editus: beyaz tv ekibi görev başında, malignliyor boyuna :D
bi sehri guzel yapan icindeki sevdiklerinizdir bence. "Ankara'da ya okunur ya asık olunur"a burdan bir oy..
ankara şehir olarak çok sosyal imkanı olan bir şehir değil. okurken hayatınız çoğunlukla okulda ve kütüphanede, tatil günlerinde avmde geçer (opsiyonel olarak sosyetik mekanlar, `eymir gölü`, `seğmenler parkı`, `mogan parkı` gibi yerler). akademik olarak istanbula göre daha güçlü, daha oturaklı bir eğitim sistemi var ankaranın; istanbulda biraz daha kendi başına bırakılmış durumda. kaldı ki istanbulda artık doğru düzgün hoca kalmadı desek yeridir; ankarada ise halen hocaların çoğu yerlerinde durmaktadır. intörnlükte bile ankaradakilerin hepsi hayvan gibi çalıştırılırken - belki de biraz öğretmek için - istanbuldakiler son 6 ay asistanları sayesinde boş kalıyor, tusa çalışıyor; bu nedenledir ki ilk tusta genelde istanbul kökenliler kazanıyor (ama derecelerin çoğunlukla ankaradan çıktığını da unutmayalım)

tam 13 yıl yaşadım ankarada, şehrin ortamını hiç sevmedim ama şunu kabul ediyorum akademik açıdan ankaranın tüm tıp fakülteleri diğer şehirlere göre çok çok önde.
3-5 tl ye bile devlet tiyatrolarına gidebileceğiniz, birçok yardım kurumlarında aktif üye olabileceğiniz, kültürel anlamda kendinizi geliştirebileceğiniz bir şehirde okumaktır. Seven tam sever, sevmeyen nefret eder. Denizi yoktur ama gezmesini bilene güzel yer çoktur. Şunu da unutmayalım sözlük ahalisi, mekandan öte yanınızdaki insanlar size mutluluk verir. Mesela en basitinden kaleye çıkarken bile farklı kişi/gruplarla yaşayacağınız anın tadı başkadır. Sizlere tavsiyem geniş bir çevreniz olsun, kimi dert ortağınız kimi sırdaşınız, kimi yalnızca çıkar ilişkisi (mesela not vs için ) kimi ise gırgır muhabbetlik dostlarınız olsun. Bir de yabancı uyruklu arkadaşlar edinmeye çalışın, bakın nasıl da eğlenceli bir hal aliyor ankara.
Disardan geleni genelde sevmez ankarayi. Sevmeyecek bi sey illa ki bulur. Ancak ankarada buyumusseniz gonul bagi vardir aranizda.

Liseliyken dershaneye gitmek icin kizilay'i, karanfil'i arsinlamissinizdir, orda size kahve fali 5 tlciler satasmistir belki. Dost'un onunde arkadasinizi beklemissinizdir sinemaya gitmek icin. Galeri ekinden yeni kalem defterler alip yeni planlar yapmissinizdir belki. Okul formanizi ulustan almissinizdir belki. Ulustan gecisinizde anneniz/babaniz "atin hangi ayagi havada" sorusunu sormustur belki. Bahceli 7. Caddedeki kafelere tek basiniza gittiginizde buyudugunuzu hissetmissinizdir belki. Anitkabire gittiginizde ozlem duymussunuzdur, mezarini gordugunuzde huzunlenmissinizdir. Cebeciden kizilaya yuruyup kurtulus parkinda mola vermis, cocuklarin mutluluguna sahit olmus, yol boyunca sizin icin onemli kararlar vermissinizdir belki. Bi arkadasiniz araciligiyla odtuye girip devrim stadinin cimlerinde oturdugunuzda yav keske burda okusaydim diye dusunmussunuzdur belki.

Bunlar benim gozumden kucuklugu, ogrenciligi ankarada gecmis birinin ankarada yapabilecegi seylerin bi kismi.

Kisacasi bunlar bir kent icin oyle cook da spesifik seyler degil anitkabir, ulus vs haric. Onemli olan sizin ona yuklediginiz anlam. Oyle ya da boyle bu gri sehirde insani kendine baglayan bi seyler var tarif edemedigim.