14 mart tıbbiyeliler derneği – Tıbbiyeli Sözlük
14 mart tıbbiyeliler derneği'nin bir üyesi olarak bende, hakkında pek bilgi sahibi olunmadığı kanısı oluştu ki bunu fakültem ve çevremde de fark ediyorum.



yukarıdaki girilerdeki soru işaretlerini gidermeye çalışıp bunlar dışındaki her sorunuza içtenlikle cevap verebileceğimi belirtmek istiyorum öncelikle.



başlarken görüş konusuna değinmek isterim. arkadaşlar, bizler -hekimler- (her ne kadar bunun insanları kibire sürüklemesine şiddetle karşı çıksam da) kabul etmeliyiz ki toplumun seçkin veya aristokrat olarak niteleyebileceğimiz bir kesiminde yer almaktayız; istesek de istemesek de. bunun, insanların klasik argümanlarında olduğu gibi "yıllarca okumak", "yüksek puanla giriş yapmak" "saatlerce ders çalışmak/nöbet tutmak" vb. gibi şeylerle ilgisi yok.



eğer doktorluğun etimolojisi ve tarihsel sürecine inersek, doktorun yalnızca "insan sağlığında oluşan problemleri gidermek üzerine uzmanlık yapmış insan" olmadığını fark ederiz. tarihte doktor - anlamı da ihtiva ettiği üzere - "bilen, öğreten, öğretmen"dir. yani doktorun asıl vasfı "bilmek/anlamak ve sonrasında anlatmaktır.". onu seçkin addetmemizi gerektiren temel durum budur.



omuzlarına insanlık tarihi kadar eski olan bu yükü almış bizlerin, öncelikle sahip olması gereken temel his sağduyudur kanımca.



velhasıl bu kadar uzun bir girişle sizlere 14 mart tıbbıyeliler derneği ile ilgili yapabileceğim tek kelimelik tanım budur: sağduyu.



milletine, devletine, vatanına ve bayrağına olan bağlılığı ile kaldırabileceğine inandığı bu yükü omuzlamış; mesleği hekim, kendisi vatan evladı olan herkesi davet etmektedir bu oluşum. kişiye toplumun bir kesimi tarafından yapıştırılan "a partili", "b'ci", "c dininden" vb. yaftalar burada yoktur. esas olan bu vatanın birer evladı olarak ona sonuna kadar sadık olmak, gerektiğinde büyük atatürk'ün gençliğe hitabında öğütlediği her değeri harfiyen yerine getirmek, üzerine düşen işi - hekimliği - en iyi şekilde yapmak en azından yapmaya çalışmak ve vatanın en ücra kesiminden en büyük şehirlerine vatan toprağındaki tüm meslektaşlarının dertlerini duyurmak, hakkını korumaya çalışmak ve yanlış'a ses çıkartabilmektir.



bizler, türk hekiminin en iyi şekilde donanmış, işini layıkıyla ve severek yaparken bunun tıpkı bir avukat, bir mühendis, bir itfaiyeci yahut sokakta hava aydınlanmadan çalışmaya başlayıp gecenin zifiri karanlığında evine dönen temizlik görevlisinin yaptığı gibi vatan borcu olduğu gerçeğini ona hatırlatmak; onun insan olgusuna doğrudan hayatını adamış birisi olarak haklarını tüm türk milleti'ne duyurmak ve öncelikle bir insan devamında bir doktor olarak saygı görmesi gerektiği gerçeğini fark ettirmek ve son olarak ona yapılan haksızlıklara, ona gösterilen şiddete, zorunda bırakıldığı çalışma şartlarına, yanlış içinde yüzen sağlık politikalarına bir "dur" diyebilmeyi kendimize görev edinmiş, mustafa kemal atatürk'ün kendisini inatla emanet ettiği türk doktorunu hak ettiği konuma getirebilmeyi amaçlayan insanlarız.
faaliyetlerini,icraatlarını pek bilmesem de nedense bana,daha doğrusu kulağıma sempatik gelen derneklerden biridir.bir diğeri de mülkiyeliler birliği.
gerçekten fikir düşünce ve organizasyonları merak ettiğim oluşum. TTB nin siyasi görüşünün ortada olduğu camiamızda bu oluşumda olan bir arkadaşın ciddi anlamda bizleri bilgilendirmesini isterim ben. Açık çağrı olsun kendisine
YAPILAN ÇALIŞMALARA VE SÖYLEMLERE BAKILDIĞINDA SANKİ TTB'NİN KARŞIT ALTERNATİFİ GİBİ BİR TUTUM SÖZ KONUSU. TIBBİ BİR KURULUSUN VİZYONU BU ŞEKİLDE SIĞ OLMAMALIDIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.