6 temmuz 2022 dr. ekrem karakaya’nın öldürülmesi – Tıbbiyeli Sözlük
dizilerde, siyasilerin söylemlerinde şurada burada Doktorların hedef gösterilmesi ve yapılan şiddet olaylarının cezasız kalması sonucunda işin bu raddeye vardığını gösteren akıl almaz olay.

Sağlıkçılar dışında kimsenin öyle çok da umrunda olduğunu sanmıyorum. İki gün grev yapıldı, sonra bayram girecek herkes gene kendi meselelerini düşünüp unutulacak. Bir de doktor kim bilir ne yaptı diyenler var ki eğitilmezler. Kadın cinayeti olduğunda da kadın ne giymiş diyen zihniyet işte bunlar.

Buradan sözlüğe de birkaç bir şey söylemek istiyorum. Bir süredir girmemiştim sözlüğe. Gireyim de neler yazmışlar acaba neler düşünmüşler dedim. Sayfalarca enrty bekliyordum. Anlık sol frame'i ekliyorum. görsel


madem sözlüğün adını değiştirin. Böyle bir olayda bile tıbbiyelinin hekimin sorunlarını konuşmayacaksak neresi tıbbiyeli. 3 maymun tıbbiyeli falan olsun bari.


edit: görsel eklenmemiş onu düzelttim
Dün cenazedeydim. Bilmem kaç otobüs, araba, servis gittik oraya. Bilmem ne kadar insandık. Acısını taa derinden hissettim, ben ağlarken sağımdaki solumdakiler de ağlıyordu. Onlarca insan olmaması gereken, olmaması için önlem alınabilecekken alınmadığı için bu raddeye gelen, hatta apaçık parmakla gösterildiği için öldürülen meslektaşının cenazesindeydi. Aslında Ekrem hoca bendim, hemen yanımdaki hocamdı, arkamda kalan iki çocuğu düşünüp ağlayan asistan ablamdı, bütün türkiye'deki hekimlerdi. o kurşunlar o gün ona geldi, yarın başkamıza gelmeyeceğine dair de hiçbir güvencemiz yok. ki kendine imam deyip kürsüye çıkmış, genel zihniyeti ifade eden hilkat garibesinden de bunu görmüş oluyoruz. Daha dün toprağa verildi adam. Katledildi göz göre göre. Peki ya kim tarafından? o silahı tutanlar mı katil yoksa sözü dinlenir bir yere, kürsüye çıkıp hekim öldürmeyi salık veren imamlar mı?

Fark ettim ki biz hekimler ve hekim adayları çok nazik insanlarız. Ekrem hocamız gizli ya da ayan beyan yürütülen politikadan dolayı o gün defalarca kez kurşunlanmış olsa da, cenazenin hürmetine sesimizi durdurduk orada. Ben olsam katılamazdım o cenazeye. ben olsam yerin yedi kat dibindeydim. ama ' ben ' olsam işte, o otobüslerdeki hekimler olsa, grevlere katılıp haklarını arayanlar olsa...

biri yazmış: ' bir tek Ekrem hocamızı öldürmediniz, beraberinde ülkedeki bütün hekim ve hekim adaylarının meslek aşkını da öldürdünüz' diye.
aynaya bakınca kendimde görürüm, fakülteye gidince arkadaşlarımda, asistanlarda, hocalarda ama Ekrem hocamda görene kadar net olarak adını koyamamışım. Yılların emeği, gecenin gündüze karışması, okumakla bitmeyen notlar, bir insan canını kurtarmak için kendimizden verdiğimiz yıllarımız. ben bundan sonraki yoluma nasıl devam edeceğim bilemiyorum hocam, arkadaşlarım da öyle. bu zihniyete verecek bir yılım bile olmadığını hissediyorum. yine de seni gördüm, ailenden duydum, insanların canını kurtarmak için verdiğin emeğin büyüklüğünü hissettim. Mekanın cennet olsun. Bütün meslektaşlarının, kardeşlerinin yüreği seninle.
Bir gün babam öldü ve duydum. Nereye gideceğimi bilemedim. Evime, içime, zihnime dokunmaya korktum. Korktum, düşünemeyen boşluktan.

Birkaç gündür yine bir boşluğu doğuruyor hayatım. Bir ölüm duydum yine.
Doktorlardan kaçtım, göz göze gelemedim. Geleceğimle diz dize veremedim.
Şu son yıllarda boğazıma atılan düğümler kayboldu.
İnsandan korktum. İnsaniyeti unutmuş yaşayan ölülerden tiksindim.
Uzak köşelerden yansıyan sözlerin sahibini düşündüm. Elinde silah olsa kaç kurşunla soğurdu nefreti?

-Sizinkiler yine grevde, iyi tatil yaptılar bu yıl!
-Tek ölen doktorlar mı, şunca yıldır birkaç kişi belki ölmüştür.. Herkes grev yapsın o zaman.

Dahasını yazmaya elim varmıyor.

Bir hekim, bir baba, bir eş, bir evlat, bir ağabey, bir arkadaş.. Bir ömür, bir aile, bir dünya emek ve hayal.....
Bir, bir, bir, bir..

Boşluğu boğuyor göz yaşlarım. Gidecek yer aramıyorum artık. Müsait bir kıyıya kussun beni hayat.


Son kez bağırıyorum.
Acımı duy sensin pusulam benim.

Bütün ülkenin üzülmesi gereken olay. Tek başına çok bedbaht bir olay olmasının yanında uzun yıllardır körüklenerek devam eden sağlıkta şiddet ve hekim nefretinin en acı tezahürlerinden.

Ne aşağılık insanlar var toplumda. Hep vardılar, beni şaşırtmadılar ancak tekrar görünce insanlara olan nefretim ve soğukluğum yeniden meydana çıktı. Yahu on yıllarca çalışıp uç düzeyde bir uzmanlık elde etmiş nitelikli bir insan topluma bedavaya hizmet ediyor, hala yerin dibine sokmaya çalışıyorlar. Bu ne siküm iştür.