hayattaki kırılma anları – Tıbbiyeli Sözlük
Kıtalar ayrılıyor hissi uyandıran anlardır.
Cook uzakta bir anda fosiliniz bulunabilir mesela.
Derin çatlaklar olur ve ilk kez yüzüne bakmak istemediğiniz, aynı ortamda bulununca gerildiginiz insanlar olur.

Sen hep sevilmiş, şımartılmış ama bu güzel hayatında kendine teartral telaşlar bulmuş birisindir.

O kaybetmiş, savaşmış, dağılmış, dağıtmıştır. Kendi kültüründen, ailesinden, yargılardan iltica etmiştir o boş temiz sayfaya. Sevdiceğini gömdüğü gün, ağırlığı kucaklamıştır; biraz bebek kokusunda.

Seni tanımış, sevmiş, değişmeye karar vermiş sonrasında. Sözde kravatını sıkmış, üstüne başına ve hatta hobilerine çeki düzen vermiştir.

Günden güne belirginleşen sorumluluk algısını, sevda karasını buket yapmış
Senin için göze alabildiklerini tek bir taşa sığdırmıştır.

Sen seviyorsundur ama o kadar. Daha sahnelenecek oyunların vardır. Henüz o repliğe gelmemişsindir.
Seviyorsundur o kadar. "O kadar" acı(masız)dır iç dünyan. Ve ayrılır bir kara parçan.
Çünkü Scrat meşe palamudundan vazgeçememiştir.

"Kötülükten vazgeç" güle güle küçük kelebek.

Çiçek pc oyununa döner, kravat başa sarılır, sevginiz rahat koltuk.

(bkz:ladybug)
(bkz:iceage)
En yakın arkadaşlarımdan birini toprağa verirken hiç tanımadığım bir insanın göğsüne başımı yasladım ve hiçbir zaman unutmadığım o sözleri yaşadım;

“Üzülme; o evine döndü, biz hala misafir.”
İlk tus'umda tercih yapmamaya karar verdiğim an. O andan itibaren, hayal bile edemeyeceğim şekilde düşüşe geçti hayatım.
annemin "ben boşayacağım babanı" dediği andır.

sahiden bir hayat anca bu kadar değişebilir.
"dünya ben olmadan da dönüyor" denilen andır. yanımızdan ayırmadığımız kibir hırkasından sıyrılırız böyle zamanlarda. sanki dünyaya ait değilmişiz gibi, biraz uzaktan bakar ve ölümü düşünürüz. üzülenler olacak belki ama, unutulacaksın. kimler unutulmadı ki. sonra o arada bir hatırlayan kişiler de unutulacak... ve o zaman bu dünyada senden en ufak bir iz bile kalmayacak.

seni unutmayacak tek varlığı "yaratıcıyı" hatırlarız böyle zamanlarda. hem de onca yaptığımız şeye rağmen, her şeyi hatırlamaya çalışıp onu unuttuğumuz koskoca bir hayata rağmen.
Son dakika mühendisliği salıp tıp yazdığım an.

Sevgilim Ankaralı diye 06.06 ya kadar duygularımı gizleyip açıldığım o an.

1 ay sonra yukarıda yaptığımın ne kadar anlamsız olduğunu öğrendiğim an.
Hayatın ve hayata karşı bakışın asla eskisi gibi olmadığı zamanlar.

Kırılma anı diyince travmatik olaylar gibi bir mana çıkıyor ama güzel olaylar da kırılma anları olabilir pekala.

Aileden ayrı yaşamaya başlamak böyle bir durumdur mesela. Yıllarca kol kanat geren anne babadan uzakta ama özgürlüğün tadını aldığın, kendi kendine yetebilmeyi öğrendiğin bir kırılma anı.

Bunun daha da ilerisi yıllarca yaşadığın ülkeyi terk etmek olabilir.

Benim için kırılma anı ise aylar süren buhranlardan sonra nihayet ateist olduğumu anladığım andı. O ızdırap gibi geçen aylar benden çok şey götürdü ama o kırılma anı yaşadığım ferahlık mı desem aydınlık mı desem, tarif edilemez bir his oldu benim için. Zira (bkz:#64674) şurada yazdığım gibi doğumdan ölüme kadar geçen yoğun din etkisinden ben de 20 yıl boyunca muzdariptim. Hayatım tabii ki asla eskisi olmayacak. Çok daha güzel günler beni bekliyor.
Öyle büyük olması şart değildir. Nice büyük olayları sineye çekersiniz de ufacık bir şey o kırılmaya sebep olur. Belli olmaz.
Kimseye güvenmemenız gerektiğini anladığınız an bu hayatta tek dogduk tek ölecegiz yaşam boyu da ailemiz dışında kimseyi hayatımıza almamaniz gerektiğini gördüğünüz an