görsel
Bu ülkede bir şeyleri değiştirmeye en çok yaklaşan dönemin eğitim kurumlarıdır, enstitü ismi verilmiştir çünkü teorik bilginin yanında pratik eğitim de vardır ve öğrenci üretime alışır. Cephelerde bile eğitim planı yapan bir liderimiz vardı bizim, kişisel görüşüm şu ki kendisi başkomutan olduğundan daha fazla başöğretmendir.
Cehaleti bu ülkenin belası bilmiş, buna uygun adımlar atmak istemiştir.
Kollar da sıvanmış haliyle; dönemin milli eğitim müdürü Hasan ali yücel ve ilköğretim genel müdürü ismail hakkı tonguç projenin mimarı olmuş aydınlardır.
Bu proje kapsamında köyden alınan çocuklar uzun bir yetiştirme planın ardından tekrardan köylere gidecek ve bu sayede cehalet şah damarından kesilecektir.
Öyleki burada öğrenciler en yeni edebiyat çevirilerini okumuş, tiyatro oyunları sergilemiş ve müzik aleti çalmaya yönlendirilmiştir.
Cumartesi günleri eleştiri günü olarak belirlenmiş, okul müdürü de dahil olmak üzere herkesin eleştirilebilir olduğu gösterilmek istenmiştir.
Her güzel şey gibi bu da zoruna gitmiştir toprak sahiplerinin, çıkar sahiplerinin; hangi ağa ister ki marabası eğitimli olsun?
O zamanlarda uzun vadede planlanan hedefler var.
Şimdi ise her bakanda değişen, sakıza dönen eğitim sistemi.
Bakalım ne olacak sonumuz?.,
"gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur. cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir , yerinde duran bir şey ise geriye gidiyordur."
mustafa kemal atatürk.