tıp fakültesinde bulunan 10 tip – Tıbbiyeli Sözlük
1- en önde oturan kızlar. Genelde çok hızlı not tutarlar, saniyede 3 kelime hıza kadar çıkarlar.Hayır o kadar hızlı yazmalarına rağmen yazıları da güzeldir. Diğer bi önemli özellikleri hocanın ağzından ne çıksa yazmalarıdır. Bkz. Hocanın gençken okuduğu kitaplar ile izlediği filmleri yazanlar var- gerçek bu-



2- İkinci Yabancı dili sağlam veren liselerden mezun kimseler.

Slaytta en ufak bi yabancı kelime gördüklerinde öne atılıp kelimenin anlamını açıklama hissi duyarlar. Bkz. Hocam aslında fransız kökenli bir kelime olmakla birlikte almancaya sonradan geçmiştir.



3-- labdan laba gelen tipler. Bu tipler envai çeşit işlerle uğraşır, kimse bilmez ne yaptıklarını ama hep benim gözümde daima zeki insanlardır.Notları yüksek veya düşük olabilir. Bkz. Oğlum bu kim la ilk defa görüyorum. Bkz. (Senenin sonunda) farma hocası bu muymuş?



4- soru sormak için soru soran tipler.

Hocanın gözüne girmeyi mi yoksa popi olmaya mı çalışılır bilinmez ama nerde gereksiz soru var arayıp bulurlar,sınıf başına düşen kişi sayısı 1 ya da 2 dir. Genelde sevilmezler,antipatik kişilerdir.Bkz.

Hocam sub altında demek scapularis de kürek kemiği ise subscapularis kürek kemiğinin altı mı demek ?



5- kasıcılar. Sağlam kasarlar, derste,ders aralarında, otobüste, her yerde kasarlar. ortalamaları çok yüksektir. nasıl bir çalışma yöntemleri olduğu merak edilmektedir. Genelde birlikte takılırlar, birbirlerine en ayrıntı yerleri sorup karşılıklı bilmek en zevk aldıkları şeydir.Bkz. o zaman söyle bakalım pektus ekskavatum düzeltilmesi ameliyatını bulan adamın kütüğe kayıtlı olduğu yer neresidir?



6 derste uyuyan tipler. Gece beşik sallamış olma ihtimalleri vardır. derse neden geldikleri bilinmez ancak vicdan azabı duymamak için geldikleri tahmin edilir. Bkz. Her derse giriyorum ben kanka.



7-laboratuvar dersleri için slayt hazırlayan kimseler. gönüllü olarak yaparlar.herkesin hayır duasını almışlardır.Slaytın sonuna hazırlayanların ismini yazmaları da ismen dua istemlerindendir. Bkz. İyi düşünmek lazım. Onları severiz.



8-abi tipler. 4-5 kere sınıfta kalmıslardır genelde sınav günü dısında onları görmek zordur ama Tecrübeli kişilerdir,hangi hoca nasıl sorar bu kişilerden öğrenilir(gelirlerse tabi), hocalarla da araları iyidir Bkz. Çok kaldıkları için hocaların hafızalarına kazınmışlardır.



( 6 kere kalana Sahit oldum)



9-öğle yemeğine gelen tipler derslere gelmezler .

fakülte yemekhanesinden 1-1,5 tl ye yemek yiyip giderler.Gurme olacak kıvama gelmişlerdir. Bkz. Kanki patlıcanın içindeki farklı aromayi fark etmediğini söyleme.



10-Derse evlenilecek doğru kişiyi bulmaya gelenler. Her tıp fakültesinde görebileceğiniz insanlardır,bu arayışa girmelerinin en büyük sebebi doktorun doktorla evlenmesi gerektiği klişesidir. Genelde sağlam ilişkiler 3.sınıf itibariyle başlar,yapılan araştırmalara göre tıp fakültesinde tanışıp evlenenlerin oranı yadirganamayacak miktardadır. Bkz. Anneniz ilk kan aldığında bayılmıştı çocuklar :))
+1 derslerin hepsine değil çoğuna gelen, sınavlara son hasta çalışıp ağırlıkla çıkmışlara kasan, iyi kötü ortalamanın biraz üstünde not alıp sınıfı geçen tipler

+2 teorik derslere doğru dürüst gelmeyip varsa yoksa acilde ameliyathanede takılan, daha prekliniği halletmeden kendini klinikçi gibi hissetmeyi seven tipler
Bir de tüyocular vardır bunlar genelde kurul boyunca ortalarda görülmez son hafta okula gelir ve her gördüğü kişiden bişeyler kaparlar
sert,soğuk,mutsuz, kimseyle konuşmayan, hiç arkadaşı olmayan, öğle aralarını kütüphanede geçiren, insanların selam vermeye korktuğu, aslında konuşulsa insan yemediği anlaşılan tipler de vardır.
Bir tane de ben eklemek istiyorum: ders biter bitmez hocanın masasının önüne yığılan tipler. Ne konuşuyorlar hala öğrenmiş değilim.
amfide her zaman aynı yerde oturan tipler.

"kanka şu hep sağda ikinci sırada oturan gözlüklü çocuk"
Kanka saçmalama ne çalışması tatildeydim son 1 hafta çalıştım finale . (Tüm sene 1 hafta ? ) Final sonucu :87 ( 1 seneyi 1 haftaya sığdırmaya geçtim üstüne 87 bir de şaka gibi)
İlk sene çok inanırdım artık doğrudur diyip geçiyorum .
İnsanlar az çalıştığını göstererek ego kasmaya çalışıyor ama arkadaşlar İnan’ın buna gerek yok sonuçta konular vahiy inmiyor , çalışılmadan hatırlanmıyor .çalıştım diye söyleyince biz gülmüyoruz niye çalıştın diye , biz de çalışıyoruz , tıpta çalışmadan bir yerlere gelinemiyor.
Bakın burası bir sözlük arada girip yazıyoruz falan Muhtemelen hiçbirinizle tanışmayacağız da ama şunu bilin ki o okuduğunuz ilk 3 sene var ya o 3 senede toplasan en zor komiteyi 1 haftada yatırmış tipler olacaktır evet anlam vermeniz zor çünkü üst düzey bilinç nasıl bir kavram idrak etmeniz güç
Herkes aynı değil arkadaşlar 2 sene köpek gibi çalışıp kalanla sen aynı değilsin senle de ben aynı değilim kimimiz zeki kiminiz daha zeki kimimiz dahi

Kendi çapını belirle çapına uygun hareket et tıpta başarının temelinde bu var planlı 5 gün plansız 3 haftaya bedeldir unutma önce kendini tanıyacaksın sonra hastanı tanıyıp teşhis koyarsın.