tıp fakültesini zorlaştıran tıp dışı faktörler

aileden uzak baraka tarzı bir evde yaşayan biri olarak;
1)parasızlık çünkü para olmayınca sağlıklı beslenemiyor,kongrelere gidemiyor ve not almaya bile paranız olmuyor.bunlar sizde yavaş ve sinsi bir şekilde artarak tükenmişlik sendromuna giden yolu açıyor.

2)uyumsuz ev arkadaşı çünkü bu kişi kötü olan koşullarınızı daha da kötü duruma getirir.

3)yalnızlık çünkü paranız olmayınca sosyalleşmek de mümkün olmayacağından yalnızlık duygusal boşluk denen durumu meydana getirir.

4)o şehrin yabancısı olmak çünkü o şehri ve o şehrin insanlarını tanımak bir adaptasyon süreci gerektirir.

5)aşık olmak veya sevgili edinme sürecinde reddedilmeler,terk edilmeler

‘Amaaan daha çok zaman var’cılık.

(bkz:kişilik)

Gerçekten kişilik özellikleri bu fakültede çok önemli. Örneğin bu fakültede fazla mükemmeliyetçiyseniz, ya yüksek dereceyle mezun olursunuz ya da dönem uzatmanız muhtemel. Çünkü her şeye hakim olmaya çalışmak genel anlamda taktik hatası. İlk 3 yıl çok yüksek notlarla geçen baya inek bildiğimiz bir arkadaşım, sözlü yaklaşınca fazla strese girip yeterince çalışmadığını düşünüp defalarca sınava girmemişti. Ki iyi çalıştığına eminim. Ama bu fazla mükemmeliyetçilik hayatın her alanını zorlaştırdıği gibi tıp fakültesini de zorlaştırıyor. Hepimiz biraz yontuluyoruz bu fakültede.

Tanım: dış etkenlerin yanında iç etkenlerin de yer aldığı faktörler.

Diğer kıytırık bölümlerde okuyan ve sürekli müzik dinleyen saçına fön çeken anıra anıra kahkaha atan oda arkadaş(ları)ı.

Kyk iyi ucuz da canıma tak etti.

Sıkıntılı bir sosyal hayat.

Kendini dinlemeye vakit ayırmamak.

Hayattaki isteklerini hiç sorgulamamış olduğunu fark etmek.

kesinlikle en önemli faktörün kafa dengi arkadaş ortamı bulamamak olduğunu düşünüyorum.tıp gerçekten çok uzun ve meşakkatli bir yol,kolay değil en az 6 yıl sürecek bir okul.bu uzun yolda beraber yürüyeceğiniz kişilerin hem ders konusunda sizi aşağı çekmemesi ve çalışmaya motive etmesi hem de boş vakitlerinizde kafa dağıtıp deşarj olabilmeniz için sizinle benzer mentalitede olması önemli.bunlar olmadığı zaman zaten zor olan okul iyice eziyete dönüşüyor.çünkü çalışmak için beraber gaza geleceğiniz birilerini arıyorsunuz,komiteler/stajlar bittikten sonraki o ilk haftasonunda çıkıp hiçbir şey düşünmeden gezip eğlenebileceğiniz,muhabbet edebileceğiniz insanlar arıyorsunuz.kısaca bu bölüm yalnız başına çekilecek dert değil,destek alabileceğiniz birileri lazım.bunun dışında ilişki meselelerindeki olumsuzluklar da kişiyi ciddi anlamda aşağı çekebiliyor bunu bizzat yaşadım.hayatımın en karanlık dönemlerinden biri dördüncü sınıfın son staj sınavına 10 gün kala uzun süredir çok yakın olduğum ve aşık olduğum kıza açılıp reddedildiğim zamandır.o zamana dek bütle uzaktan yakından alakası olmamış olan ben aşk acısını mı yaşayayım kalkıp kafam o kadar allak bullakken kendimi derse mi zorlayayım ömrümden ömür gitmişti.neyse ki şansıma sözlü kolay geldi de kalmadan geçtik.

sağlıkta şiddeti savunan insanlara denk gelmek ve bunlara laf anlatmaya çalışmak

Altın bilezik geyiği ile zorla okutulan bölüme,3.sınıf dünya ülkesinde okuyarak aç kalmamak için devam ederken fakültedeki etrafındakilerin cehaletinden,bağnazlıklarından,sürü psikolojilerinden,orta sınıf aşağılık komplekslerinden,aymazlıklarından kendini izole etmeye çalışmak.

Diğer tıp fakültesi öğrencileri. Öyle tipler var ki kimlere canımızı emanet edeceğiz diyorsun