yazarlardan tavsiyeler – Tıbbiyeli Sözlük
Yazarların birbirlerine tecrübelerini aktarabileceği bir başlık.

Ota boka başlık açmamak için sözlüğü bayağı bir karıştırdım ama buna uygun bir başlık göremedim.



Az önce sözlükte gördüm `yazın okunması gereken faydalı tıp kitapları` diye bir başlık var.

Altında güzel ve iyi niyetli görüşler yazılmış.

Ben de birkaç kelam edeyim, genç arkadaşlarıma bir tavsiye vereyim dedim.



Tüm yıl derslerdir, pratiklerdir, sınavlardır falan derken yoruldunuz.

Madem tatil geldi, yazın bol bol dinlenin, ders çalışmak zorunda hissetmeyin kendinizi.



Şimdi tıp her ne kadar sayısal bir bölüm olsa da öğrencilik döneminde bu sayısal zekanızla fark yaratamazsınız, şu bir gerçek ki ezber yapan adam öğrenci iken (özellikle ilk 3 yıl) sınavlarda kazanır, bu böyledir.



Tıp dediğin şey derya deniz zaten her şeyi öğrenmek mümkün değil, ezber yapmak şart.

Öğrenme açlığı, iyi olma güdüsü hepimizde var.

Ama insan beyninin fıtratında var öğrendiğimiz şeyler hep sınırlıdır, çok şeye hakim olmak mümkün değil, bu yüzden branşlaşma var zaten.

Bazen yeri geliyor uzmanlık bile insanı tatmin etmiyor, bir müddet sonra insanlar üst ihtisas ile yandal uzmanlığına odaklanıyor.



Hastalıkların fizyopatolojisini kavramak, tedavi algoritmalarını öğrenmek öğrencilik döneminde kazanılacak bir şey değildir.



Tıp sanatı okumakla öğrenilmez, bu iş usta çırak ilişkisidir. Bir çırak olarak hastane ortamındaki kalfa sayılan asistanlardan, usta bilinen hocalarınızdan pratik bilgiyi öğrenip üzerine teorik bilgiyi inşa ederseniz öğrenme kalıcı olur.

Zira Pratik bilgi yoksa teorik bilgi de olmaz, okunulan şeyler de hep unutulmaya mahkumdur.



En verimli öğrenme dönemimin asistanlığımın sonundaki uzmanlık sınavına hazırlandığım zamanlar olduğunu söyleyebilirim.

Neden, çünkü 4 yıllık asistanlık süresince tecrübe ettiğim tonlarca pratik bilgim vardı zaten.

4 yılın sonunda Artık okurken olayın mekanizmasını, ezbere verdiğim tedavilerin mantığını, kısacası neyi niçin yaptığımı öğrenmiş oldum, bilgileri kafamda bir temele oturttum.



Bu şekilde verimli bir öğrenmeyi eğitim hayatınızın başlangıç dönemlerinde yapmak mümkün değil; öğrenci iken yapmanız gereken daha basit ve temel şeyleri öğrenmektir.



Anlatmaya çalıştığım şey şu, gidip kalın kalın guyton, robbins, harper, katzung falan okumayın.

textbook dediğimiz bu kitaplar sizin için fazla ayrıntılı, bunları ilgili branşta ihtisas yapan asistanlar okusun, siz değil.



Öğrenci iken hocalarımız robbins patoloji okuyun falan derdi, bunlar popülist söylemler, ciddiye almayın.



Yine de okumak için tavsiye istiyorsanız, vakti bol arkadaşlara önerim tusem patoloji kitabını okuyun.

Gayet güzel açıklanmış, öğretici ve mekanizmaları kavratan, fazla kalın olmayan, öğrenciler için ideal bir kitap.

Sanırım biraz reklama girdi ama benim dershaneler ile işim olmaz, bu kitabı öğrenciliğimde tecrübe ettiğim için tamamen samimi ve naif bir öneri olarak yazıyorum.



Eyyorlamam bu kadar arkadaşlar, tüm hekim adayı genç kardeşlerime başarılar diliyorum.

İyi tatiller.
(bkz:Yazın okunması gereken giri)

(bkz:Yazsam roman olur)

(bkz:Yazdım olacak)

Tavsiyem:agalar büte kalmayın.sene içinde her şeyi Zamanında yapın.eğlenmekse en kralını çalışmaksa en ineğini.(ne biçim bi cümle bu dediğinizi duyar gibiyim) yazın sıcağında,yumurta kapıya dayanmış baş göstermişken çektiğiniz çileyi çekmezsiniz.(neyse sözlük bu aralar Ders çalışıyorum haftaya daha aktif olucam.tamam tamam çok da küfür etmeyin)
arkadaşlar sakın zırhtan geçmeyen kebabı yemeyin çünkü kıvamı kötü oluyor bazen de tadı.