0 nüfuslu aile sağlığı merkezi sorunsalı – Tıbbiyeli Sözlük
Bildiğim kadarıyla şehrin hızlı büyüdüğü yerlere açılıyor zaman içerisinde kendi nüfusunu topluyor. Aile hekimliği ilk kurulduğunda ciddi gelir imkanı ,acil riski olmaması düzenli yaşam imkanı ile çok tercih edildi, şimdi her geçen gün farklı uygulamalar ortaya çıkıyor. Sözleşme imzalamak konusu da özellikle o bölgede belli süre kalıcı olmak isteyen hekimleri ilgilendiriyor. Sistemini düzenini sıfırdan kurar,yerleşimi sağlarsan aslında oldukça güzel bir çalışma düzeni olabilir .
aslında 4000 nüfusu olanlar aile sağlığı merkezlerinde direkt bir nüfus düşüşü olmamaktadır. aile sağlığı merkezlerine açılan yeni sıfır nüfuslu aile sağlığı birimleri genelde mahallede/yerleşim yerinden alınan ikamet bilgilerine göre açılmaktadır. açılan birim için bölgede potansiyel bir nüfus çoğunlukla bulunmaktadır.



aile hekimleri nüfusunu ortalama 4100 civarına nüfusunu sabitleyip el altına da 200-300 civarında yedek nüfus aldıktan sonra genel olarak hasta kabul etmemekte ve hastaları muayene etmemektedir(istisnalar kaideyi bozmaz ama genel olarak böyle). özellikle yeni gelişen yerleşim yerlerinde bu sorun teşkil ettiğinden ve kendi ikâmet bölgesinde sağlık hizmeti alamayan hastalar olduğundan dolayı bakanlık sıfır nüfuslu aile sağlığı birimleri açarak aile hekiminin yeni nüfusları almasını sağlamaktadır.



amaç diğer aile hekimlerinin nüfusunu bölüşmekten çok bölgeye yeni göç eden, aile hekimliğini ilgili bölgeye aldıramamış kişilerin tespit edilerek bölgesinde sisteme dahil edilmesidir. bu nedenle muhtarlarla koordineli çalışılarak nüfus toplanması önerilir.



benim bu şekilde kendisinden kat kat kıdemli doktorlar perifer ilçelerde çalışırken cesaret edip 25-30 yıllık doktorların çalıştığı il merkezinde en elit asm'ye sıfır nüfusla geçen arkadaşım 1 yıl bile dolmadan 4000 nüfusu yakalamıştı. tabi ki biraz çabaladı armut piş ağzıma düş yok artık. bakanlık eğer diğer aile hekimlerinin nüfuslarını azaltmak istese size ait bölgeleri direkt yeni aile hekimine kaydıradabilir böylelikle yeni aile hekimi nüfus toplamak zorunda kalmaz ama amaçlanan yeni nüfusun bölgesinde kayıt edilmesi olduğu için yapılmıyor, doğrusu da bu bence.



alınacak sarf malzemelere gelince. asm gider ödeneğinden cebime para kalsın diyorsanız tüm giderler size ağır gelebilir lakin rahatlıkla olunabilecek c sınıfında bile 3000 tl asm gider ödeneği verildiğini düşününce 1-2 ayda velev ki bilgisayarınız yok o da dahil olmak üzere diğer tıbbi cihazlar da rahatlıkla tamamlanabilir. 5 yıl önce aile hekimliği yaparken tek birimli asm'de çalışıyordum. hem tam zamanlı eleman çalıştırıyordum asgari ücret+sigorta+kendi çapımda prim veriyordum hem de yakıt, elektrik, su, gider her şey üzerime idi, bir sürü demirbaş da aldım(jeneratör, defibrilatör, oftalmoskop, laringoskop vs.) her ay cebime gider ödeneğimden gene iyi miktarda para kalıyordu. 4-5 birimlik merkezleri düşünemiyorum bile.



aile hekimliği sisteminin ilk kurulduğu günden beri her aşamasında olan ve 3 yıl önce sistemden çıkan biri olarak aslında daha çok şey yazarım ama uzun oldu devam etmiyorum. şartlarımızı değerlendirmeden önce daha objektif olmaya dikkat edip konunun her açısından bakarak bir şeyler için emek vermemiz gerektiğini düşünüyorum.



sıfırdan çabalayarak, çırpınarak, kendinden fedakârlık ederek bir şeyler yapmanın tadı/gururu hayatta hiçbir şeyde yok.
(bkz:şuraya küçük şirin asmler çizelim)



Bakanlığın `ben yaptım oldu` anlayışının sonucudur. Mevcut aile hekimlerinin de durumdan hoşnut olmayacağı aşikar. Kayıtlı kişi başına yapılan ödeme değişmeyecek. 4000 olan nüfuslarının 2000'e düşecek olması kazançlarının da 2000 TL düşmesi demek. Bu ciddi bir tepki doğuracaktır.



Daha önce bakanlık aile hekimlerine acil nöbeti getirdi, tepkiler karşısında geri adım attı. Cumartesi mesai getirdi, yine geri aldı. Bakalım bu defa ne olacak.



her şeyi bir yana bırakalım. Aile hekimliği sistemine geçilirken 657'den çıkmaya karşılık hekimlere yüksek miktarda ücret teklif edildi. Sonuçta hekimler bir defaya mahsus kadrosu saklı kalmak üzere sözleşmeli sisteme geçti. köylerde, dağ başlarında asmler açıldı. Aradan zaman geçti. Bakanlık yüksek ücretle teşvik ettiği hekimlerin çalışma şartlarını zorlamaya, maaşlarını kısmaya başladı. En son olay da bu.



Peki bu durumda ne olur? Ücreti tsm maaşına yaklaşan aile hekimliğinin çekiciliği kalmazsa ne olur? Bence ciddi oranda devlete geçiş olur. Dağ başına da yeni mezunlar gider, o da `gabapentin`in dediği gibi altyapı olursa. Sonuç olarak sağlık sistemini altüst edecek sorunsaldır efendim.
Bunlar ilk açıldığında sanal asm olarak geçer.sayet kuralarda doktor yerlesirse yukarda anlatıldığı gibi sıfırdan kurulur..



Edit: habbarul'un da dediği gibi köylere dağ başlarına asm açıldı.mobil hizmetiyle buralara sağlık hizmeti veren doktorun elinden bu nüfus koparıldı.hekim küstürüldü vatandaş ayağına doktor beklerken magdur edildi.sonra da o asm ye kimseler yerlesmedi..
`sağlık bakanlığı`nın aile hekimlerine düşen hasta sayısını 2000'li sayılara düşürmek için açtığı merkezlerdir.

adı üstünde 0 nüfus. yani kurayla buraya gelen doktor kendine hasta çekmek zorunda. peki hasta çekti diyelim, bu `aile sağlığı merkezi` gerçekten de çalışmaya hazır mıdır? tabii ki de değil!

toplum sağlığı merkezleri asm birimlerine şunları sağlar: masa, sandalye, muayene masası, paravan. asm geneline ise: jinekolojik muayene masası, sterilizatör, santrifüj makinesi, aşılar (şimdilik hatırladıklarım böyle). bunun haricinde kalanları birim doktorları almak zorundadır (oftalmoskop, enjektör, steteskop, bilgisayar, yazıcı, defibrilatör vs.). hele sınıf yükseltmek istiyorsa daha başka şeyler de vardır ki allah kerim. sorun şu: hekimin hastası yok, malzemeleri alacak yeterli parası/maaşı yok ama malzeme almak zorunda!

sadece bu mu? değil! istanbul için konuşuyorum, şu anda 0 nüfuslu aile sağlığı merkezlerinin açılacağı semtler belli, ama aile sağlığı merkezlerinin yeri hazır değil, bu işi de "biz bulamadık, sen o semtte bir yer bul" diye doktora yaptırıyorlar.

o zaman sorum şu,

bu kadar birim açıyorsan neden (birkaç malzeme ve doktor görevlendirme hariç) altyapısını hazırlamıyorsun?



türkiyemizin sorunu sevgili arkadaşlar: altyapıyı planlamadan düümdüz bir şekilde üstyapıyı kuruyoruz, sonra üstyapıyı yıkıp altyapıyı yapıp sonra tekrar üstyapıyı yapıyoruz. ve bu iş için çook ciddi masraflar veriyoruz. umarım bu durumların düzeldiği günleri görürüz