kıbrıs – Tıbbiyeli Sözlük
akdenizin doğusunda , asya minörün günryinde, levantın batısında , mısırın kuzeyinde yer alan doğu akdenizin en büyük adası..



asurlular, mısırlılar,persler yunanlar emeviler abbasiler osmanlılar ve ingilizler tarafından hüküm sürülmüş bölgedir.



Adını yaygın bakır madenlerinden alıyormuş..



Günümüz akdenizi için stratejik öneme sahip olan adadır..
2 sene kıbrıs'da tıp okumuş bir yazar olarak ada ile ile ilgili sorularınızı ve genel profille ilgili sorulara açığım. artık adada değilim o ayrı.
Dünyanın tanımadığı yavru vatandır. Savaş tarihi sevenler için gezilmesi gereken bir ülkedir. Mavi köşk, barbarlık müzesi, karaoğlanoğlu plajı ve bir çok yer turistleri beklemektedir. Ayrıca dört sene önce gittiğimde gördüğüm kadarıyla hız sınırı 65 km hız ile sınırlandırılmıştır. Her tarafta elektronik kamera olduğu için hız ihlali yapmak çok sıkıntılıdır.
türklerce yeşilada olarak da bilinen akdeniz'de ada. coğrafi olarak anadolu yarımadası'nın bir parçasıdır.

tarihte kıbrıs'a uzun süreli ilk egemen olan devlet hitit devleti'dir. mısırlılar ile yapılan savaşlarda birkaç kez el değiştirmiştir. fenikeliler bölgede ticari koloniler kurmuştur. daha sonra yunanlar tarafından zaman zaman istila edilmiştir. makedonya'nın halefi krallıklarından olup mısır'da hükümet eden ptolemaik krallık devrinde hellenizasyon ile kıbrıs'ın antik çağda yunan olmayan yerel halkı yunanlaştırılmıştır.

actium savaşı'ndan sonra kesin bir şekilde roma egemenliği altına giren kıbrıs, ortaçağda doğu roma'ya bağlı olmaya devam etmiş, ancak haçlı seferleri sırasında yağmaya uğrayarak bölgede bir latin krallığı ilan edilmiştir. nihayet 1480'lerde kıbrıs venediklilerce ele geçirilmiştir.

venedikliler akdeniz'de rekabet ettikleri türk imparatorluğu'nu kıbrıs yolu ile denizden kuşatmakta olduklarından, adanın stratejik önemi o dönemde pekişmiştir. 1571'de venediklilerden fethedilen ada türk egemenliği altına girmiştir. 300 yıl boyunca türk egemenliği altındayken hem anadolu'dan türkler bölgeye yerleşmiş, hem de yerel halk türkleşmiştir.

kıbrıs bu şekilde uluslaşma çağından ve ihtilallerinden önce zaten türk yerleşiminin geleneksel olarak var olduğu bir ada olmuştur. dolayısıyla adadaki rumların türklerin sonradan geldiği ve gitmesi gerektiği tezi temelsizdir. ona bakarsak yunanlar da antik kıbrıslılardan bölgeyi zor kullanarak almıştır ve bölgenin yerel halkını hellenleştirmiştir. bir ülkenin veya yerin "gerçek sahibi" orada daha önce veya en ilk kimlerin yaşadığı ile değil o topraklara medeniyet anlamında kimin katkı yaptığı ile ölçülür. türkler de kıbrıs adasının geleneksel ve tarihi mozaiğinin bir parçası olmuşlardır.

tüm bunlara rağmen barbar kıbrıs rumları, kıbrıslı türkleri kalleşçe katletmiştir.

kıbrıs ile girit'in tarihi süreçleri birbirine çok benzemektedir. gevşek osmanlı yapısı içinde girit'teki türkler hiçbir şekilde korunamamış ve girit türkleri yunanlarca vahşice katledilip yurtlarından sürülmüşlerdir. bence bu olayların tanımı gerçekten de girit türkleri soykırımıdır. en sonunda da mübadelede anadolu'ya gelmek zorunda kalmışlardır. osmanlı'nın son dönemlerdeki miskinliği cumhuriyet devrine sirayet etmiş olsa idi, biz kıbrıs'ı da aynı şekilde kaybedecektik. hatta belki de türkiye'ye sığınabilecek bir türk bile bırakmayacaklardı.

tarihteki en büyük aymazlık, gevşeklik ve namusa sahip çıkamama vakalarından birisi de ii. abdülhamit'in şuursuzca kıbrıs'ı ingiltere'ye bırakmasıdır. güya filistin'i yahudilere vermemek için "burası atalarımın aldığı topraktır" dediği iddia edilen (şahsen böyle bir şey dediğini düşünmüyorum, zaten doğru dürüst bir kanıt da yok) ii. abdülhamit koskoca türk nüfusu barındıran kıbrıs'ın britanya sömürgesi olmasına bir günde altın para karşılığı göz yummuştur. kimsenin tarihimizin birtakım kara sayfalarının müsebbibi abdülhamit'e bu açılarından özenmemesi ve tarihin tekerrür etmemesi dileğim.
Bazı arkadaşlarımın memleket olarak bildikleri, yerlilerinin napan,şeftali kebabı yen mi gibi cümlelerle sizi dumura uğratabildikleri,büyük britanyanın hala uçak gemisi olarak kullandığı,güzeller güzeli.. Kara parçası.
kendisine düzenlenen operasyonda tüm adanin alinmama sebebi ecevit'tir. kendisi de söylüyor zaten msp operasyona bir cihat havası kattı o hava da dünyada kuşku uyandırabilirdi dolayısıyla operasyonu bitirme kararı aldık diye.

halbuki tüm ada alınmış olsa masaya çok daha güçlü oturulurdu.

hayır bir de Ecevit'e Kıbrıs fatihi diyorlar.

üstte yazdiklarim Google'dan bulunabilecek şeyler.

operasyon kararı vs hepsini Erbakan alıyor Ecevit tutturuyor İngiltere'ye gidecem diye ve gidiyor konuyu görüşmek için. Erbakan da s.et İngiltere'yi diyor genelkurmay ile kararı alıyorlar. Ecevit geri gelince onay verip vermediği konusunda ihtilaf var.

bazıları geri gelir gelmez durdurdu operasyonu diyor bazılari da başta o da onay verdi plana ok dedi sonradan durdurdu diyor bilemiyorum.

çok Erbakan fanı değilim bu arada sevmediğim huyları var ama eğri oturup doğru konuşmak gerek.