batum maceraları

yakın zamanda gitmeyi planlıyorum o zaman paylaşıcam ama bi zahmet tıbbiyeli gözünden maceralarını tecrübelerini aktarabilecek varsa aramızda bekliyorum.

not: her türlü bilgiye açığım bilmem anlatabildim mi:)

ingilizce bilmiyorlar en başta. biraz rusça ağırlıklı olarak gürcüce konuşuyorlar. gümrükten geçer geçmez tl yi lari (gürcü para birimi)ye çevirmeyin, şehrin içinde daha karlı alışveriş yapacağınız noktalar mevcut. araba ile geçecekseniz hız sınırı kurallarına dikkat edin adamlar turist diye ceza kesiyorlar. sadece kimlik ve 15 tl geçiş ücreti ile çok rahat geçersiniz. gürcüler gümrükte aşırı bencil ve utanmaz olabiliyorlar,hak hukuk umurlarında değil, en azından yazın kalabalığında öyleydi. ordan yaklaşık 15-20 tl ye bir simkart edinip yolları bulmak için internet paketi alabilirsiniz. 6 mayıs parkları var sahilin yanı zaten çok güzel. su ve ışık gösterisini birleştirip müziğin ritmine göre bir gösteri yapıyorlar yine sahil şeridinde. tavsiye ederim. ali&nino heykeli var. boş vaktiniz olursa görülmesi tavsiye edilir. bir sürü kilise sinagog vs bulabilirsiniz. ben ayinlerden birine denk gelmiştim başım kapalı olmadığı için dışarıya alınmıştım. bir de türk mahallesi var caminin çevresine kurulmuş, her türlü türk yemeğini bulabilirsiniz, tavsiyem lahmacun yemeyin. sahilde bisikletle gezi yapabilirsiniz ama fiyatlar 15-20 lari idi hatırladığım kadarıyla. alfabe kulesi var görsel olarak çok güzel ancak içi çok özellikli bir yer değil. haa bir de sosis salam gibi şeylere dikkat edin domuz etine denk gelmeniz olası. medeni insanlar (gümrük hariç) , hayvanseverler. kıyıda restoranlar mevcuttur. hatta eski bir gemiyi restore edip restorant halinde işletmeye açmışlar kıyıda. güzel değişik bir ambiansı vardı. bizdeki kıraathane kadar orda kumarhane var tercihler sizin o konuda tabi. kalacak yer olarak da biraz içerlerde ama temiz ve sahibi az da olsa türkçe bilen, eşi müslüman olduğu için domuz eti içermeyen ürünler yapan bir otel vardı (four season). içki derseniz de caca dedikleri bir tür votka var, tek shot bile adamı sallandırabiliyor. renkli ,medeni ve güzel bir yer. umarım siz de eğlenirsiniz.

botanik bahçesi muazzam,resmen bir orman var ve gelen hemen hemen her devlet adamı oraya kendi ülkesinden bitki-ağaç getirmiş. hatta botanik bahçesinde kamp alanları da vardı.

kendi aracınızla sınırı geçecekseniz camları kapalı tutun. arabaya yasak madde, ilaç filan atıp ceza gözaltı filan başınızı ağrıtabilirler. gümrük kapıları bizimkine göre daha gösterişli gibi ama o kadar sadece. kapıyı geçer geçmez 2x2 bölünmüş kaymak gibi sahil yolunun düşük banket yamalarla dolu, iki şerit ve çift yön bir yola dönüştüğünü göreceksiniz. genel olarak giyim pahalı, yeme-içme ucuz denilebilir, plajları mevcut. (yüzlerce kilometre karadenize kıyımız var doğru dürüst denize girecek yer yok ama sınırı 10 kilometre geç sanki bizim güney kıyıları) botanik bahçesi ünlü, şöyle bir girişini gezebilirsiniz. (tamamı muhtemelen yürüyerek 1 günde bitmez acayip büyük) kıyıya yakın oteller bölgesi daha parlak, bunun dışında tarihi meydanları, heykelleri, markalı ama döküntü otomobilleri, sokakta külah şeklinde gazete içinde satılan çekirdekleri, biraz bizden taklit edilmiş gibi görünen paraları (lari), yuvarlak hatlı tombik harflerden oluşan alfabeleri, kumarhane otelleri, yol kenarındaki 4 bacaklı beton blokları ile renkli, bize göre değişik, farklı bir yer. Bir kez görülmeli, gezilmeli. 1 gün yeterli, 2 gün batumu gezmek için fazla diye düşünüyorum. Dönüşü tur otobüslerinin dönüş saatine bırakmayın. gümrük kapısında balık istif zor nefes alır vaziyette 2 saat sıra bekleyebilirsiniz. sanırım otomobil ve benzin bize göre ucuz. onun dışında alışveriş yapmak mantıklı değil. zaten türkiyeye günübirlik geçip sarp veya hopadan gündelik alışverişini yaptıktan sonra akşam ülkesine elinde bim poşetleri ile dönen gürcüler göreceksiniz.

mümkün olduğunda nakit para ödememeye çalışın. adamlar fazla çarpsın diye hesap makinasının bile ayarını bozmuşlar ilk defa böyle üçkağıt gördüm hayatımda.



geceleyecekseniz piazza hotel'de kalın. hem uygun fiyatlı hem de altında bulunan meydan gibi alandaki cafelerde kendinizi bir anda avrupa'da sanabilirsiniz. ben caz müzik konserine rastlamıştım.



her akşam olmuyor ama denk gelirseniz müzikli su dansı gösterisini mutlaka izleyin.



gece hayatında ise arkadaşlarından edindiğim bilgilere göre en kötü barda bile tek şişe içkiye 1000 TL gibi bir ücret alıyorlarmış tabi yanınızda bilen biri ile giderseniz. tek başınıza giderseniz soyup soğana çevrilebilirsiniz. kısacası gece hayatı için gideceksiniz gitmeyin.